Merhaba
Şubat ayında başladığım Endonezya gezimin Bali bölümünü bitirdim. Endonezya ile ilgili anlatılacak pek çok şey var. 20 günde ancak Bali adasının belli kısımlarını görebildim. Balide geçirdiğim zaman gerçekten fotoğraf adına çok verimliydi. İnsanlar fotoğraflarını çektiğim zaman poz vermeden ne yapıyorlarsa onu yapmaya devam ediyorlar bu durum doğallığı bozmadan güzel kareler yakalamayı sağlıyor.
Endonezya kocaman bir adalalar topluluğu. Sanırım toplam 17.500 civarında. Pek çok kez sömürge haline getirilerek doğal kaynaklarından dolayı tüccarların uğrak yeri olmuş bunun sonucu olarak dağınık şekilde pek çok kültürü içerisinde barındırmış. Endonezyanın Java bölgesi sürekli işgallere uğrayınca Bali adasına göçler olmuş, göç edenlerin çoğu dansçı sanatçı ve heykeltraşlarmış. Bu nedenle Balide her bir köşede kocaman büyük heykeller ,ahşap işçiliği,taş oymacılığı ve dans performansları görebilirsiniz. Endonezya yukarıda bahsettiğim gibi adalarında birbirinden bağımsız pek çok kültürü içerisinde barındırıyor, Bali bu adalardan Hindu nüfusunun çok olduğu yerlerden bir tanesi. Gelirinin büyük kısmı turizmden geldiği için ada gerçekten bakımlı ve temiz.
Yaşam
İlk olarak Ubud, çünkü en sevdiğim yer burasıydı:) Ubud Balinin tam merkezinde, genellikle her yere eşit uzaklıkta, bu sebeple “ben Balinin tamamını gezicem” diyorsanız kesinlikle Ubud bölgesinde kalmalısnız.
Ubudda genelde mahalleler birbiriyle akraba. Büyük aileler şeklinde ,aynı tapınağa gidip beraber ibadet ediyorlar. Mesela bir mahalle veya 3-4 mahalle aynı tapınağa bağlı. Büyük avlusu olan küçük evlerde yaşıyorlar. Evlerinin içerisinde tapınağa benzeyen ama adı tapınak olmayan bi alan var.Taylanttaki küçük ruh evleri gibi değil ,daha büyük bir alan,mimarileri farklı. Taylandı bilenler bilir, her evin,işletmenin yada toplu yaşam alanlarının olduğu yerde ruh evleri vardır ve sabah oraya bazı hediyeler sunulur. İşte o ruh evlerinin içine girilebilir çatısız şekli. Her sabah oraya bazı hediyeler sunarak ibadet ediyorlar. Bu evleri satma yetkileri yok. Eğer ucuz kalıcak yer arıyorsanız bu evler tam size uygun. Homestay dedikleri bu yerleri 175k -300k Rp (13$-23$) arası günlük kiralayabilirsiniz. Pek çoğunda fiyata dahil olarak wifi-kahvaltı var. Bazılarının avlusunda diğer ziyaretçilerle beraber servis edilen çay yada kahvenizi içebilirsiniz. Bu arada ailede sizle beraber orada oluyor. Günlük işlerini yapıyor,çocular ortalıkta koşuyor,aile büyükleri gelip sizle sohbet etmeye çalışıyor. Nasıl hayat yaşadıklarını görmek için güzel bir fırsat. Tabi bu durumun bir dezavantajı var. Sabah erken kalkıyorlar, gündelik işlerini yaparken gürültü yapabiliyorlar. Uykunuz hafifse ” yok kardeşim ben rahatsız olurum” derseniz kesinlikle otellerden birinde kalmanızı tavsiye ederim. Ben 4 ayrı yerde kaldım, hepside nazik, mutlu ve yardım severdi. Eğer Suparsa Homestayde kalırsanız günlük turlar için fiyat listeleri var. Listeden istediğiniz turu günübirlik alabiliyorsunuz. Maksimum 3 kişi ile kendi arabalarıyla istediğiniz yere götürüyorlar. Sevdiğiniz bir yerde uzun zaman geçirebilir sevmediğiniz yerden hemen ayrılabilirsiniz. Bu turların ortalama fiyatı 500k Rp (40$) Giriş ve yemek ücretleri sizden.
Balililer sakin insanlar,turistlere alışıklar. İnançlarında katılar ama rahatsız edilmediklerinde yada saygısızlık yapılmadığı sürece saldırgan değiller. Yolda yürürken bir şekilde rahatsız edilme olasılığınız düşük ama siz yinede gece geç saatlerde ıssız yerlerde gezinmeyin. Gündelik hayatta zaten sürekli çalışıyorlar, meşguller yani. Gündelik işleri haricinde tapınakta sunacakları hediyeler için çalışıyorlar,büyük sepetler hazırlıyorlar. Bir tapnakta ayini çekerken sürekli şöyle sesler duydum “civ cuvv ccivv cuvvv” ,uzun süre nerden geldiğini anlayamadım. Tapınaktan çıkmaya yakın ufak bir çocuğun babasının telefonunda oyun oynadığını fark ettim. Biraz anlamadım,birazda kızdım neden sesini kıstırmadıklarına yada kapattırmadıklarını.Sonradan düşündüğümde ve bizim ülkemizle karşılaştırdığımda “helal olsun” dedim. Bizde olsa o çocuk önce babasından sopayı yerdi sonra heralde atılırdı ibadet alanından. Kesin ,değişmez yargıları yok,doğalında yaşıyorlar.Fakat bu sene 2 Amerikan vatandaşı kız tapınakta pantolonlarını indirdikleri için hem para cezası verimiş hemde ülkeden bir daha gelememek üzere atılmışlar. Her zaman dediğim gibi saygılı,dikkatli ve güleryüzlü olduğunuz sürece sorun çıkmıyor.
Asya dilleri bizim dil duyma alışkanlığımıza göre kaba, sürekli “Ka” “La” gibi bize göre sık duymaya alışık olmadığımız sesler. Kavga ediyor zannersiniz yada kızdıklarını düşünüp uzaklaşırsınız,alakası yok 🙂 Gezmek istediğiniz ülkenin basit kelimelerini öğrenmekte kesinlikle fayda var, oranın dilinde “merhaba” dediğinizde hem hoşlarına gidiyor hemde daha yardımcı olmaya çalışıyorlar.
- “merhaba” = “halo”
- “İyi günler” = “hari yang baik”
- “Teşekkürler” = “terima kasih”
- “Nasılsın?” = “apa kabar”
- “İyiyim” = “saya baik”
- “Ne kadar?” = “berapa banyak”
- “Görüşürüz” = “sampai jumpa”
- “Özür Dilerim” = “maaf”
- “Günaydın” = “selamat pagi”
- “Yemek” = “makanan”
- “Otel” = “rumah”
- “Dur” = “berhenti”
- “Seni seviyorum” = “aku mencintaimu”
Alışverişlerde kesinlikle pazarlık şart,eskiden etiketin yarı fiyatını söylerdik, satıcı yarısından biraz fazlayı isterdi, anlaşır alırdık. Çok kez seyahat edip alışveriş yaptıktan sonra anladığım şu; asla yarı fiyat vermeyin, üçte bir fiyat verin yada kafanızda bedel biçin. Yani ben buna ne kadar verebilirim,fiyatınızda kararlı olun. Şöyle ki, yaşadığınız ülkede olsa alışveriş alışkanlıklarını, fiyat ortalamasını ve davranış şekillerini bildiğimiz için zaten etiketi görünce yada fiyatı duyunca “pahalıymış” deyip almıyoruz yada çok kazıklanmıyoruz çünkü satıcıda referans fiyatı tahmin edebileceğimizi biliyor. Buralarda alabileceğimiz referans fiyatını ancak 3 ay gezersek bilebiliyoruz. Geçen sene Tayland gezimde uzun süre kaldığım ve meraklı olduğum için sürekli fiyatlara baktım. Mesela, bir güneş şemsiyesinin üretim yeri ve en iyi fiyat alabileceğiniz şehir eski başkent Chang Mai. Oradan bu malzemeyi 300-500 Tbt karşılığı alabilirsiniz. Fakat aynı malzemeyi çok beğenip ve bilmeyip Bangkoktan almaya kalksanız 1200-1500 Tbt arası fiyatı luyor. Başıma geldi biliyorum:) 1500 Tbt olan şemsiyeyi 400Tbt ödeyerek aldım. Üçte bir fiyat verme tekniği genelde başarılı oluyor. Deneyin.
Asyaya ilk geldiğim zaman, arkadaşımla beraber tapınakları geziyoruz ,fotoğraf çekiyoruz. O etkileyici ruhani hava içerisinde bir tapınaktan çıktık ,çıktığımız gibi yer tezgahında kolye içerisinde tılsım (Budismde tılsımlar çok önemli, büyülü olduklarına ,kendilerini koruduklarına,para mutluluk şans getireceğine inanıyorlar. Bazı tılsımlar çok değerli,büyüteçle inceleyip fiyatlandırıyorlar) satan tezgaha denk geldik. Ruhani havanın etkisiyle birer tane alalım dedik, benim beğendiğime 800 Tbt arkadaşınkine 900Tbt fiyat söylediler. Biz uyanığız tabi herkes pazarlık yapın yarı fiyat verin dedi gelmeden önce. İkisinede 500’er Tbt teklif ettik, ağızlarından girdik burunlarından çıktık ,paraları vermeden önce arkadaşım dediki ” yahu bu adamlar ne gülüp duruyolar ,bişey var bu işte” bende ne gayet emin “ne biliyim olm, iyi pazarlık yaptık işte” dedim. Neyse paraları verdik,ruhani kolyelerimizi taktık tezgahtan ayrıldık, köşeyi döndük belki beş tane yan yana yer tezgahı tezgahlar üzerinde değişik değişik “seç al” bizim kolyelerden ,tanesi 150 Tbt 🙂
İnanç ve Sanat
Tapınaklar; Tayland,Kamboçya,Laos yada Myanmardaki gibi değil. Genelde pek çok tapınak kapalı. Sadece ibadet edecekleri zaman girebilirsiniz. Rahipleri yüksekte oturan tamamen beyaz giyinmiş kadın yada erkek. Sarung denen kıyafeti giymeden tapınağa girmek yasak. Akşam ibadet günlerinde ise erkeklerin kafalarına Udang bağlamaları gerekiyor. İbadetleri “eğer özel bir zamana denk gelirseniz” göresel şölen gibi. Genelde çocuk dansçılar ile başlayan gösteriler profesyonel dansçıların performanslarıyla, çok ensturümanlı müzikle devam ediyor. Bazı gösteriler gece yarısına kadar sürebiliyor. İzlediğim bir gösteri o kadar profeyoneldi ki fotoğraf mı çeksem gösteriyi mi izlesem ikilemde kaldım. Tabiki fotoğraf çektim ama bir yere kamerayı sabitleyerek gösterinin büyük kısmını kaydettim. Dönünce keyifle izleyecem. Kesinlikle izlenmesi gereken kültürel bir şov. Eğer bir kadının başının üstünde büyükçe biz sepet, genelde kırmızı yada sarı kıyafet giymiş şekilde bir yere doğru giderken görürseniz takip edin, kesinlike bir tapınakta bir organizasyon (düğün,cenaze,özel gün, gösteri vs. ) vardır:) Bazı tapınaklarda ki bunlar genelde en turistik olanlar oluyor, ücretli dans gösterileri düzenleniyor. Uluwatuda Pura Luhur tapınağında bu dans gösterilerinden bir tanesini izleyebilirsiniz. Açık havada yapılan bu gösteri hava kararırken sunuluyor, gün batımına denk geldiği için mükemmel bir manzara eşliğinde gösteri izlenebiliyor.Adı Kecak Ramanaya & Fire Dance diye geçiyor. Beş bölümden oluşan bu dans gösterisi 50 kadar erkek dansçının sadece sesleriyle müzik yaptıkları hem dram hemde komedi ile Bali Aga kültürünün bir parçasının sergilendiği izlemesi ve dinlemesi çok keyifli bir gösteri. Tahmini süresi 1 saat, Fiyatı 100k Rp (8$)
Yukarıda anlattığım gibi ,sanatçılafın savaştan kaçıp Baliye gelmesi Balinin görüntüsü üzerinde pozitif etki göstermiş. Evleri tapınak zannebilirsiniz, avlularda kocaman Lotus çiçekli,heykelli havuzlar, dört yolların ortalarında kocaman kompozisyonlu heykeller, kiremitli çatılar, turuncu tuğlalı duvarlar sık rastlanabilecek görüntüler. Pazarlarda ağaç işçilikleri, detaylı tablolar değişik boyama tekniği olan hediyelikler bulunabilir. Fiyatlarıda bir sanat eseri için bana göre hep ucuz geliyor fakat hem ağırlık hemde yer probleminden dolayı satın almamayı tercih ediyorum. Bu tarz sanatneserlerini sevenlere,uçuşları rahat olanlara,başka ülkelere gitmeyecek olanlara kesinlikle tavsiye ederim, kesinlikle hem taşıdığınıza hemde verdiğiniz paraya değecektir.
Ulaşım ve Gezi
Ulaşım Balide hızlı ve pek çok seçenek sunuyor. Bir yere gidebilmek için otobüs ,minibüs,özel araç yada taksi kiralayabilirsiniz. Taksiciler dünyanın her yerinde olduğu gibi size yüksek fiyat veriyor,istedikleri yerde kalmanızı,istedikleri yerde yemek yemeniz için sizi yönlendirmeye çalışıyor, taksiciler gibi özel araç şöförleride hemen hemen aynı. Bir seferinde bizi gezdiren özel araç şöförü (otel resepsiyonundan ayarlamıştık) sürekli çok pahalı yerlere ,istemediğimiz plaj ve tapınağa götürmek sitedi. Kararlı şekilde söylerseniz biraz bozuluyor fakat istediğiniz yere götürüyorlar. Toplu taşıma araçları konforlu ve güvenli. Minibüsler biraz eski fakat binilmez şekilde değil. Gili adasına transferim için Ubudtan minibüsle fast bot dahil 425k Rp (32$) vererek gidiş dönüş bilet aldım. Gidişi kaldığım homestayden ayarlatmıştım, dönüş için fastboata binmeden geldiğimiz limanda konuştuğum birisinin tavsiyesiyle ve bulamayabilirim endişesiyle 75k Rp (6$) fazla vererek dönüş tarihi açık bilet aldım. Yüksek sezon olmadığı için bu şekilde yapmaya gerek yok ama yüksek sezona denk gelirseniz kesinlikle bu şekilde yapın. Biletler tükeniyormuş. Balide herhangi bir tren/tramway/metro ulaşımı yok. Bol motorsiklet ,bisiklet ve araba var. Kesinlikle tavsiye etmeyeceğim birşey motor kullanmak, bir önceki yazımda anlattığım gibi uluslararası ehliyetiniz ,motor sürüş deneyiminiz yoksa bence denemeyin. Sürekli rüşvet verir ,kaza atlatır,küfür yer ,zorlanırsınız. Uluslararası ehliyeti olan ,çok tecrübeli arkadaşım bile bir süre sonra kullanmaktan vazgeçti. Hindistanı bilen bilir, orada motor kullanmaya yakın,sadece yollar daha düzgün.
Yemek
Restoranların Endonezya dilindeki adı Warung. Tayland gibi pek sokakta yemek satan seyyar tezgahlar yok, onun yerine sık sık karşılaşabileceğiniz warunglar mevcut. Yemekte klasik asya üçlemesiyle karşılaşacaksınız,yumurta,noodle ve pirinç.Yumurtanın asya kültüründe yeri büyük. Ülke içinde yaptığım uçak seyahatlerinde yanımda oturan kişilerin pek çok kez haşlanmış yumurtayı çantalarından çıkarıp yediklerine hatta banada ikram ettiklerine şahit oldum,bende yedim tabiki:) Yemekleri çok baharatlı değil, noodle asyanın yemek kültürünün temel taşı, çeşit çeşit noodle deneyebilirsiniz. Taylandı bilenler PadThai yiyebilir, PadSiu göremedim hiçbir menüde. Asıl ana yemek tabiki pirinç. Yumurta ve pirinç doymak için müthiş ikili.
Genelde gittiğim yerlerde yemek seçimimi “geleneksel ne bulursan miğdene indir” felsefesi üzerinden devam ettiririm. Temiz,kirli,lüks,salaş pek çok yerde yemek yeme fırsatım oldu. Hepsini tavsiye edebilirim. Bazı porsiyonları çok küçük , bazende söylediğiniz bir yemek yanında çok şeyle geliyor. Mesela; bir tapınağın karşısında rehberimle lokal bir restoranda yemek yiyelim dedik. Ne varsa geleneksel olan yerim dedim rehberime,gelen garsona birşey söyledi gelen yemekler sırasıyla şöyle. Çöp şiş gibi bol baharatlı üç parça et, kase içinde içerisinde soya ve etle karşık büyük parçalı et suyu, büyük tabak pilav üzerine omlet koyulmuş, başka bir tabakta tavuk eti parçaları, aynı tabakta acısı bol bir salata ve kavrulmuş az yağlı/tuzlu yer fıstığı,ilaveten tadını pek beğenmediğim bir sos. Yemesi ise şu şekilde ,et suyunu pilava etlerle birlikte döküyorsunuz,fıstıktan ve salatadan aynı tabağa alıp yiyorsunuz. Tabi rehberim nasıl yiyorsa bende öyle yedim. Belkide geleneksel yeme şekli böyle değildir, bilmiyorum:) Bütün bu menü 2 kişilik ( yanında içeceklerle) toplam 75k Rp (6$) Kesinlike ucuz:)) Kesinlike tavsiye etmeyeceğim seyyar tezgahta bulabileceğiniz süt,çay ,yumurta karışımı bir içecek var. Bir inşaatın yanından geçerken kadın bir satıcının başında 3-4 tane inşaat işçisi gördüm ,yanlarına yanaştım, ilk başta izledim, hiç temiz görünmedi. Denerim ben bunu dedim,inşaat işçileri içiyorsa proteinli,kuvvet verici bişeydir diye düşündüm:) Sıcak çay olduğunu farz ettiğim dolu ufak bir su bardağının içine süt koyuyorlar,bazı toz yada baharatlar ekliyorlar,biraz şeker ve yumurta kırıyorlar ,karıştırıp ek seferde içiyorlar. Tavsiye etmiyorum,tadını beğenmedim bide bana güldüler suratımı ekşitince,gururumu incittiler:) Çig yumurta içmeyi sevenler deneyebilir.
Bunların yanında gerçekten iyi yemekler yiyebileceğiniz restoranlarda var. Menüleri geniş, geleneksel yemekler dışında pek çok değişik ülkenin yemeklerinide bulundurabiliyor. Seçim size kalmış. Ben fastfood yiyeceksem bile görüntüsünü beğendiğim, insanların sürekli yediğini gözlemlediğim ve kokusu hoşuma giden geleneksel şeyleri denemeyi seviyorum. Bazen asla istemeyeceğiniz bişeylede karşılaşabiliyorsunuz. Fastfood (mac,burgerking vs. gibi) yemek, başka ülkede kendi mutfağını aramak, sürekli aynı şeyi yemek keşfettiğini zannetmek oluyor benim için, denemekten korkmayın:)
Dalış
Ben dalış yapmak için Baliden 2 saat uzaklıktaki Gili adalarına gittim. Ubudtan Giliye gidiş süresi 3 saat gibi. Endonezyada dalış yapılabilecek pek çok yer olmasına rağmen Gili dünyaca ünlü bir dalış noktası ve tabiki oradaki dalış okulunda dalış eğitmeni olan iyi bir arkadaşım var. Gili Air Divers Adnan Yanbay. Kendisi Türkiyede az sayıda olan serbest dalış eğitmenlerinden birisidir. Kendi sahibi olduğu serbest dalış okulunun adı “lifeaquatic”. Tüplü dalış haricinde serbest dalışlada ilgileniyorsanız iletişime geçebilirsiniz.
Sualtı Endonezyada çok renkli ,balık türleri haricinde pek çok farklı,tehlikeli,şirin deniz canlısınıda sualtında görebilirsiniz.
Davranış
İnsanlar ve davranış şekillerinden bahsetmek gerekirse ,Balinin iç taraflarına yani Ubud bölgesi ve çevresine doğru gittikçe insanlar daha kibar ve saygılı. Kuta bölgesinde malesef ciddi turizm bozulmaları var. Zaten bilgi aldığım Ubudta yaşayan kişiler bu konudan da rahatsız. Yapacak bişey yok diyorlar, hatta bir tanesi tamamen şu terime çok benzeyen bir söz söyledi ” balık baştan kokar” Sanırım hükümet ve politikalarını eleştirdi. Yerli insanlarlada ülke politikası konuşmak pek mantıklı değil , hatta gezginlerin kuralı gibi,konuştuğunuz kişiyi iyi tanımıyorsanız ülke politikası konuşmaktan uzak durun:)
Paranızı asla onaylı olmayan döviz burosu görünümlü yerlerden bozdurmayın. Normal kurun 500k Rp (39$) fazlasına bozacaklarını söylüyorlar yani tabelada öyle yazıyor. Mesela kur 100 $ için 12500k Rp ise buralarda 12999k Rp. Fakat masaya geldiğinizde sizden bişeyler sorup ( mesela sana 900 versem 1000 verimisin, bozuk yok,şöyle yapalım mı gibi saçma sapan sorular) sizin dikkatinizi dağıtıyorlar. Bu arada size verecekleri paradan el çabukluğuyla para alıyorlar,basit dolandırıcılık dediğimiz bizdeki “tırnaklama” yöntemi ile dışarı çıkınca bir bakıyorsunuz elinizdeki para normal kurdan 300k-400k Rp eksik:) Ofistekiler gerçek tabirle “tipi bozuk” insanlar. Say kardeşim gözümün önünde bırak şimdi lagalugayı derseniz paranızı geri veriyorlar,yani bozmuyorlar:)
Diğer bir konu ise sürekli rahatsız edilme durumu. Neredeyse elinizden tutup dükkana sokacaklar. İstemiyorum derseniz “yarın alır mısın” diye soruyorlar. Haydaa diyorsunuz. Bir seferinde oteli yolunda yürürken kadın bize aynen şunu söyledi “hergün burdan geçiyorsunuz niye birşey almıyorsunuz?” gülermisin ağlamısın:)
Diğer bir husus kokain ve viyagra satıcıları. Her köşe başında sürekli soruyorlar “viyagra? kokain?transport? tomorrow” mükemmel kombinasyon. Önce viyagrayı alın,sonra kokaini ,zaten gideceğiniz yere yarına kadar koşarak gidersiniz:) Sakın denemeyin, konuşmamaya çalışın,teşekkür edip uzaklaşın. Çok zorlamıyorlar,teşekkür edince bırakıyorlar. Burunlarının dibinde polis bile olsa kokain/viyagra isteyip istemediğinizi sormaktan çekinmiyorlar. Tabi bu sadece Kuta bölgesinde rastladığım bir durum. Sebebi ise Kuta sörf yapmaya uygun yerlerden bir tanesi. Plajlar geniş ve belli bri seviyeye kadar derin değil. Büyük dalgalar olması yüzmeyi zorlaştırıyor fakat farklı bir turizm şekli oluşturuyor. Genelde gençler buralarda oluyor, gençlerin olduğu yerde ise malesef bu tür şeyler toplanıyor. Asıl anlayamadığım birileri bu uyuşturucuları alıyor ki adamlarda satıyor. Nasıl bir beyin Endonezyada bir sokak satıcısından kokain alır, aklım almıyor, neyse…
Hava durumu genelde 9 ay gibi bir süre güneşli ara ara yağışlı, 2 ay sağnak yağışlı, 1 ay yağışlı ara ara güneşli. Yani bu demek oluyor ki kesinlikle bir yağmurluk almak gerekiyor. Benim olduğum sezonda ,yani şubat-mart ayında gelecekseniz kesinlikle yağmurluk alın. Ara ara çok şiddetli yağış oldu, 1-2 saat sürdüğü zamanlda oldu tüm gün sürdüğüde.
Madeni paralar: 50, 100, 200, 500, 1000 Rp
Kağıt paralar: 1000, 2000, 5000, 10000, 20000, 50000 , 100000 Rp
Yapılacaklar
-Kutada Sanur bölgesindeki plajları görün. Güzel sörf yapılabilecek, güneşlenecek plajlar var.
-Jimbaran bölgesinde Pura Luhur Uluwatu gün batımı dans gösterisi izlenmeli (saat 18:00de başlıyor)
-Nusa Dua bölgesindeki lüks tesisler ve plajlar gezilebilir
-Kuta bölgesine çok yakın (araçla 20 dakika) Pura Tanah Lot tapınağı gezilmeli
-Ubud merkezinde Monkey forest (yürüyerek 20 dakika) yarım gün için görülebilir. Sabah erken saatte ziyaret dderseniz sıcak bir hava ve maymunlarla az insanla vakit geçirirsiniz.
-Sribatudaki Coffee Plantation (burada pek çok kahve ve çay çeşidini deneyebileceğiniz bir tesiste en az yarım gün geçirin) Luvak denen hayvanın yediği kahve çekirdeklerini dışkılaması sonucu elde edilen bir kahveyi “Luvak Coffee” kesinlikle deneyin (biraz pahalı ama kahve severler için kesinlikle denenmeli)
-Tampaksringdeki Holy Spring Temple görülmesi gereken yerlerden
-Tenganandaki Aborginal Village of Hindu, doğal hindu aborjinlrinin olduğu yer( hele birde düğüne denk gelirseni çok güzel) görülmeli
-Singapaduda orjinal Balinesse yaşamını görebilirsiniz
-Kesinlikle Bukit Jambuldaki pirinç tarlalarını ziyaret edin.
-Yapabiliyosanız Maunt Batur yaa Maunt Agungda treking tura gidilebilir( gece 3te kalkıp gidilen bir tur,gün batımına denk geleblmek için)
-Yine yapabilyosanız Lake Baturdan Trunyana gidebilirsiniz (önceki yazımda bahsettiğim ölülerin gömülmediği köy)
-Ubudtan 2 saat uaklıktaki Singarajada yunus balıklarını görebilir burada denize girebilirsiniz.
-Çok gerekli olmasada Gitgit Waterfall yarım gün görüleblir.
-Dans gösterilerini sevdiyseniz hemen hemen her gün farklı gösteri yapılan, Sekaa Gong Jaya Ubud Palace içindeki dans gösterilerini izleyebilirsiniz.
Bir ipucu, bu görülmesi gerken yerleri kombine edip fiyatta o şekilde anlaşın. Hem zamandan hemde paradan kar edersiniz.Mesela;
Holly Spring Tepmle, Rocky Temple,Elephant Cave,Coffee Plantation,Maunt Batur Lake ve bir prinç tarlasını aynı günde gezebilirsiniz. Gezinizin üzerinde çalışıp ilgi alanınız,zaman ve fiyata göre kombine edin!!
Endonezya Bali görülmesi gereken bir ülke, burada çektiğim fotoğrafları ancak dönünce yayınlayabileceğim. Diğer gezim Myanmara olacak.
Hepinize selamlar olsun..
Sevgilerimle
MuratEmre
Myanmar Portreleri dijital sergimi merak ediyorsanız BURAYA tıklayın.
Endonezya horoz dövüşleri ile ilgili yazım için BURADA tıklayın.
Endonezya – Bali ile ilgili yazımı merak ediyorsanız BURAYA tıklayın.
Endonezya – Gili Adasındaki dalış serüvenim için BURAYA tıklayın.
Endonezya – Bali – Trunya Village (ölülerin gömülmediği kasaba) yazım için BURAYA tıklayın.
Temple in Thailand Dijital sergim için BURAYA tıklayın.
Kamboçya – Yüzen KAsaba Dijital sergim için BURAYA tıklayın.
Thailand – Kenar Mahalle Pazarı Dijital sergim için BURAYA tıklayın.
Thailand 2013 Gezim için BURAYA tıklayın.