Merhaba,
Bu yazımda,dalış yapmaya başladığım ilk zamanlarda hiç aklımda olmayan fakat sonradan yaptığım bir gece dalışında “kesinlikle sualtında fotoğraf çekmeliyim” diyerek başladığım ,tamamen kendimi amatör gördüğüm sulatı fotoğrafçılığı deneyimilerimi paylaşmak istedim.
Öncelikle biraz dalış ve dalgıçlık üzerine bilgi vermek isterim.Türkiyede şu anda tüm dünyada geçerli birkaç adet dalış sertifikasyon sistemi bulunuyor.PADI ,CMAS,SSI. Bu kurumlar Türkiye’de aktif ve pek çok noktada eğitim vermekte.Eğitim detayları için TSSF stesinden bilgi alabilirsiniz. Dalış konusu ile ilgili çok fazla bilgi verebileceğimi zannetmiyorum.Tavsiye olarak bol bol dalış yapılmalı,su altında rahat olunmalı,ekipmanına ve ekibine güvenli/hakim olunmalı.Belli bir dalış eğitiminden sonra, normal eğitim dışı dalışlarla deneyim kazanıp,iyi bir yüzerlik (su içerisinde fazla hareket etmeden asılı kalmak diyebiliriz) sağlayarak fotoğraf çekmeye ilk adımı atabilirsiniz.Tabiki burada anlatacaklarım belli bir fotoğraf bilgisine sahip olanlar için ufak ipuçları gibi düşünülmelidir.
Fotoğrafçılığı mesleğim haline getirdiğim ilk zamandan beri hep karşılaştığım soru “hangi makineyi almalıyım?” sorusu olmuştur.Bu sebeple biraz ekipman ile ilgili bilgi vermek istiyorum.Başlangıç için alınabilecek en iyi ekipman Canon G serisinden G12-11-10 modelleri hem manuel ayarlama için uygun hemde fiyat olarak bütçenizi sarsmayacak şekilde.Pek çok ayarı manuel olarak yapabilirsiniz,compact makinalara kıyasla profesyonele en yakın makinadır.Maximum diyafram 8 olduğu için ,iyi bir alan derinliğine hakim olabilirsiniz.İso performansı “evet işte bu bir Canon” diyecek niteliktedir.Üzerindeki flash sualtında çekmeye yeterli seviyede kuvvetli.G12’de sevdiğim diğer bir özellik ise “* yıldız ” tuşunun olması.Bunu biraz açalım.Su altında önceliğimiz hayatta kalmak.Deneme dalışlarını yaptırırken eğitmenler aslında size su altının güzelliklerini belli bir süre göstermenin yanında siz farkında olmadan dalış sporunu yapıp yapamayacağınızıda test ediyorlar.En basit bilimsel olmayan şekliyle,beynimiz sualtına girdiği anda sinyaller göndermeye başlıyor “sen bu dünyaya ait değilsin,çık burdan vs.” o esnada bilincimiz ise evet ben bunu yapabilirim diyebiliyorsa dalış sporuna başlayabileceğiniz bilgisi size eğitmeniniz tarafından söyleniyor.Konumuza dönersek,birinci önceliğimiz sualtında hayatta kalmaktı.Ekipmanı kontrollü kullanmak,yüzerlik ayarı,dalış ekibimizi ve badimizi kontrol etmek,çevreye zarar vermemeye dikkat etmek,dalış sporından keyif almak ve son olarak fotoğraf çekmek olarak önceliklerimiz belirlediğimiz durumda fotoğraf makinesiyle ayar yapmak zorlaşıyor.İşte burada “* yıldız” tuşu devreye giriyor ,tuşa bastığımız anda o ambiyansın değerlerine göre en doğru ayarları bize referans veriyor ve o ayara makinayı geçiriyor.Örneklemek gerekirse,dalış seviyemizin yukarısında güneş ışığının kırılarak ve kuvvetli bir şekilde geldiği bir noktada çekim yaptık ve yüzmeye devam ettik o esnada altımızda bir kamplumbağa belirdi.Suyun yüzeyine doğru aydnlık ,derinleştikçe karanlık olduğu prensibini ele alırsak bizim yapmamız gereken aydınlık ihtiyacımızı karşılamak olduğu için diyafram/enstantane/iso ayarını tek tek tekrar düzenlemek olacaktır.Burada “yıldız” tuşumuza basarak ambiyans referansı değerlerine dönüp ondan sonra istediğimiz ayarı yapmamızgerekir.İşte bu durumda Canon G12 manuel modda bile bize kurtarıcı görevi görüyor.Diğer bir özellik ise sualtı housingimizi ekxtra ekipmanlarla (strobe ışıklar/wide angle dome gibi) geliştirebiliyor olmamız.Bu tabiki bütçenizle doğru orantılı.Belli bir süre sualtı fotoğrafı çekmek, bu durumdan keyif almak ve bütçenizi sarsmamak için en iyi makina.Diğer bir seçenek ise sualtı torbası dediğimiz halihazırda kullandığınız makinayı içine koyarak sualtına inebileceğiniz ekipmanlar.Buradaki linkten ewa-marine ekipmanı inceleyebilirsiniz.Fiyatı ucuz ,kolay bir çözüm.Fakat denediğim kadarıyla belli bir derinlik seviyesinden sonra makinanızın pek çok özelliğini kullanamıyorsunuz.İçerisindeki ringe lensiniz tam oturduğu için netlemede problem yaşanıyor.Havuz çekimleri ve belli derinliğe kadar (max 10 metre) işinizi görebilir. Ben 22 metreye girdiğim zaman hiçbir özelliğini kullanamadım,fakat sağ sağlim makinamı su üstüne çıkarabildim.Güvenlik olarak tavsiye edebilirim fakat işlev olarak performans almak zor.Diğer bir seçenek ise aslında benim burda anlatmamın bir anlamı olmayan profesyonel dalış ekipmanları.Zaten profesyonel ekipmanı almaya karar verdiğinizde artık gerçekten ne istediğinizi biliyor olacaksınız.Tabiki bunun bir bedeli var.
Gelelim fotoğraf makinanızın bakımına,her dalış sonrasında makinanızı kontrol etmeli,açarak “O ring” dediğimiz suyun kapağınızdan içeriye girmesini engeleyen,halkayı temizlemelisiniz.Yeni bir dalış yapacakken ringnize önceden almış olduğunuz ring solüsyonunu sürmeli,ringinizin kurumasını,çatlamasını ve üzerinde toz,kıl vs. parçaların olmadığından emin olmalısınız.Makinanızın bakımını yaparsanız oda sizi yarı yolda bırakmaz.Ben belli bir süre bakım yapmadığım için bir tane makinamı kabettim.
Fotoğraf ekipmanı bilgisini verdikten sonra ,dalış ekipmanına geçmek isterim fakat zaten size dalış okulunuzdan yada dalış rehberlerinizden verilecek ekipman zaten bütün gereksinimleri karşılayan ve tamamen ihtiyacınıza yönelik ekipmanlar.Burada sadece bir sualtı fotoğrafı çekecek kişide olması gereken şey olarak dalış eldivenini önerebilirim.İlk başladığım zamanlarda eldivensiz daldığımda kendimi sabitlemek için bazı kayaları tutmam bazı yerlere temas etmem gerekti.Pek çok kez elim kesildi yada sonradan kaşındırabilecek deniz canlılarıyla temas ettim.Ben şu anda sol elime eldiven giyiyorum,sağ elim ise makinanın özelliklerini kullanabilmek için çıplak.Bunun dışında eğer isterseniz bütün dalış ekipmanınızada sahip olabilirsiniz.
Sualtı fotoğrafı çekerken diğer bir deneyimim ise tüpünüzdeki havayı yeterli derecede kullanamak.Yeni başladığımda ,elinde makina olan Koreli turistler gibi herşeyi çekerek yüzerken ,hem dalış keyfi hemde fotoğraf çekiyor olmanın hazzı ile tüpümdeki havayı çok hızlı tüketiyordum.Sonradan hem dalış deneyimim hemde fotoğraf deneyimim artınca tüpümdeki havayı yeterli derecede kullanmaya başladım.Burada tavsiye edeceğim şey ,bir objeyi fotoğraflamak istediğinizde öncelikle istediğiniz pozisyonu düşünmeniz ve ona göre konumlanmanız.Çünkü hızlıca aldığınız pozisyon yanlışsa değiştirmek için hem hava hemde zaman harcarsınız.Diğer bir tavsiyem olabildiğinizden daha yavaş şekilde objeye ilerlemek,çünkü hızlı ilerlerseniz bu bir deniz canlısıysa rahatsız olur,kaçar yada saldırablir. Yavaşça,sabırla ve sakin şekilde yaklaşmak gerekir,hem canlıyı kaçırmazsınız hemde eğer yüzeye yakınsanız suyun bulanmasını azaltmış olursunuz.Tüpünüzü en iyi performansla güvenli şekilde kullanmak için dalış eğitmenlerinden de yardım alabilirsiniz.
Diğer bir dikkat edilmesi gereken konu ise su altında flash kullanımı.Eğer dalış yaptığımız yerde sualtında bulunan gözle zor görünen canlılar (planktonlar) var ise flash ışığınız bu canlılara çarpar ve kötü bir parlamaya sebep olur.Yani bu canlılar flash ışığınızın objenize yeterli derecede nufuz etmesini engellere ,sizle objeniz arasında duvar olur.Kurguladığınız kareyi istediğiniz gibi çektiğinizi zannedersiniz fakat sonuçlara bakınca fotoğrafın beli yerlerinde parlamalar oluşturur.Bunu engellemek için yada strobe flash (yani makinanıza ekstradan ekleyeceğiniz, objenize ışığı doğrudan göndermeyeceğiniz ekiman ,ışığınızın açısını ayarlayabileceğiniz flash) yada doğru fotoğraf değeri ile flash kullanmamak olacaktır.Flash kullanmadığınız zaman makinanızın ısık duyarlılığını arttırmanız yada ışığın açısını yani kendi açınızı iyi ayarlamanız gerekmektedir.Bu arada önemli bir husus sulatında renkler.Sualtına indikçe renkler yavaş yavaş kaybolur.Öncelikle kırmızı renk ile birlikte derinlik arttıkça herşey mavi renge bürünür.Bunu engellemenin yolu flash kullanmak yada daha sığ sularda çekim yapmaktır.Makinanızda sıkıştırılmış çekim modu (Canon için RAW olarak belirlenmiştir) belli derinlik altında çektiğiniz fotoğrafları sonradan bilgisayarda işleyerek düzeltmenizi sağlayabilir.
Okuduğunuz bilgiler ışğında fark edilen şey sualtı fotoğrafçılığı ,aslında dışardan bakıldığı gibi kolay bir iş değildir.Dikkatli,sakin ve her konuda bilgili olmak gerekir.Kesinlikle hiçbir deniz calısna zarar vermemek,dalışta çevremize zarar vermemek,dalış grubunuzdan kopmamak,dalış rehberinizin talimatlarına dikkat etmek, size o dalış için belirtilmiş dalışta “Badi” diye adlandırdığımız grup içerisinde birlikte daldığınız sizin için hayat kurtarıcısı olabilecek kişiyle iletişimi koparmamak bu spor için asla unutmamamız gereken kurallardır.
Umarım deneyimlerimi paylaşmaktan aldığım keyfi sizde okuyarak alabilirsiniz.
Sevgilerimle…
Murat EMRE
not:içerik,bilgiler ve anlatım izin alınmadan kullanılamaz.